Ana içeriğe atla

NETS CLUB BİLGİLENDİRME...Kanserden Korkma...Geç Kalmaktan Kork !

KANSERDEN KORKMA...GEÇ KALMAKTAN KORK !


Ekim ayı bilindiği üzere meme kanseri farkındalık haftası... Bizleri meme kanserinden koruyacak birkaç  faydalı bilgiye değinelim istedik.

İdeal ağırlığımıza kavuşalım!

Öncelikle obezite, birçok kanser türlerinin riskini artıranların başında gelir.Birçok çalışmada, fazla kilonun ve obezitenin özellikle karın ve kalça bölgesinde artan vücut yağının menopoz sonrası meme kanseri riskini artırdığı gösterilmiştir.
 Meme kanserine karşı özel besinler tüketelim!
Brokoli, karnabahar, lahana gibi lahanagiller de bulunan sülforafanın maddesi yapılan araştırmalara göre meme kanseri üzerinde anti-kanserojen etkisi vardır. Tümör gelişimini baskılayan sülforafan kanser oluşumunu engeller. Salatalarınızda çiğ brokoli tüketmeniz sülforanın kana karışma düzeyini artırır. Ayrıca domatesin güzel rengini veren likopen, karsinojen oluşumunu baskılar. Likopen, meme dokusunda depolanarak meme kanseri için önemli bir koruma sağlar. Domatesi pişirme,salça yapma, çorba haline getirme gibi işlemler likopenin vücuttaki işlevliğini artırır. 

      

Yemeklerde kullandığımız yağ önemli!

Hayvansal kaynaklı ve trans yağ içeren besinlerin tüketimini azaltın. Bunun yerine omega-9 oranı yüksek  zeytinyağı ya da fındık yağı gibi bitkisel sıvı yağları tercih edin. Burada en önemli soru yemeklere ne kadar koymalıyız? Örneğin 1 kg sebzeye 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı kullanın. Et yemekleri pişirirken ektra yağ eklemeyin. Sonuçta bitkisel yağlar sağlıklı yağlarda olsa da kalorisi diğer katı yağlarla ortalama aynı kaloridedir. Ayrıca omega-3 yağ asitleri içeren balık,semizotu,chia tohumu ve keten tohumu gibi besinler  hücre yenilenmemizi sağlar,vücut için sağlıklı yağlardır.

Posa Oranı Yüksek Besinleri Artıralım !

Yüksek lif içeren, kompleks karbonhidratlar vücuttan zararlı maddelerin atılımını sağlar ve bağırsak faaliyetlerinizi artırarak kilo vermenize de yardımcı olur. En iyi posa kaynakları tam tahıllı ürünlerdir. Beyaz ekmek yerine çavdar,tam buğday,kepekli ekmek tercih ediniz. Ayrıca günde 3 porsiyon meyve grubu,haftanın 4 günü kurubaklagil grubuve günde 2 porsiyon sebze grubu tüketerek günlük posa lif ihtiyacını karşılayabilirsiniz.
Pişirme ve Saklama Yöntemlerini Gözden Geçirelim !
Besinlerin kızartılması, kömür ateşinde pişirilmesi sırasında kanserojen maddeler ortaya çıkar. Depolanan ürünler olan peynir, salça, tahıl, fındık, ceviz gibi nem etkisiyle aflatoksin (küf) oluşur. Bu yüzden depolanan ürünleri tüketmeden önce mutlaka kontrol edin. Salam, sosis ve sucuk gibi işlem gören et gruplarında nitrit ve nitrat maddeleri kansere neden olan nitrozaminleri oluşturur, kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltır.
Vücudunuzun Savaşçıları Antioksidanlardan Zengin Beslenelim!
A,C ve E vitaminleri yüksek antioksidanlardır ve bu vitaminleri içeren besinlerden zengin beslenme kanser riskini düşürür. Örneğin A vitamini ,balık yağı, karaciğer,süt,yumurta gibi hayvansal gıdalarda bulunudr. Ayrıca A vitamini öncüsü olan beta-karoten havuç,kayısı,şeftali gibi sarı turuncu renkte bulunan meyvelerde bulunur. E vitamini ise bitkisel yağlarda, fındık, ceviz, badem, buğday, kuru baklagiller de bulunur.Antioksidant E vitamini kanserojen maddeleri etkisizleştirir. Yüksek oranda soya yağına bulunan E vitamini diğer bitkisel yağlarda, fındık, ceviz, badem, buğday, kuru baklagiller de bulunur. E vitaminin en iyi kaynağı olan bitkisel yağları kızartma işlemi hem vitamin kaybına hem de kanserojen maddelerin oluşumuna neden olur. Kansere karşı koruyucu ve güçlü bir antioksidan olan C vitamini nar, portakal, mandalina, maydanoz, yeşilbiber, kuşburnunda yüksek miktarda bulunmaktadır.

Hareket Edelim!

Düzenli spor yapan bireylerde meme kanseri riskini azaltır. Menopoz sonrası kadınlarda günde 30 dk yürüyüş veya haftada 3-4 saat sporun meme kanser gelişim riskini azalttığını gösteren birçok çalışma vardır.

NETS CLUB
http://www.netsclub.com.tr/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Beyazdan Uzak Durmak İçin 14 Neden !

Hayat kalitemizi yükseltmek istiyorsak çok basit olan bir kuralı uygulamakla başlayabiliriz. Üç beyazdan uzak durarak (tuz,un,şeker) bir çok sağlık probleminden kurtulmak elimizde. Sizin için yazdığımız bu yazıya bir göz atın deriz. • Kanser hücreleri sadece şekerle beslenir. Beyaz şekerle beslenmek bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Özellikle kadınlarda kolon kanseri riskini artırır. • Şeker çocuklarda konsantrasyon bozukluklarına, dikkat dağılmasına neden olur. • Beyaz şeker tüketimi vücuttan kalsiyum atımını artırır. Özellikle çocukluk yaşlarda kemik sağlığımız olumsuz etkilenir. • Şeker içeriğinden dolayı diş çürüklerini artırır. • Şekerli yiyecekle diyabet oluşumuna yol açar. • Beyaz şeker tüketimiyle gözlerde katarakt başta olmak üzere bir çok göz problemine yol açar. • Aşırı tuz tüketimi vücutta postayum mineralini azaltarak sodyumun kandaki değerini artır ve yüksek tansiyona sebep olur. • Vücutta sodyum artışıyla kalp zorlanır ve kalp ve damar hastalıklarını tetik...

Lazer Epilasyon İle..Erkek Bakımı Boyut Değiştiriyor !

  Günümüz koşullarında erkekler, istenmeyen tüy ve batıklardan kurtulmak için lazer epilasyon tedavisine büyük ilgi göstermektedirler. Lazer Epilasyon uygulamasında erkekler ve kadınlar arasında farklılık yoktur. Hatta erkeklerin genelinde kıl köklerinin sert ve kalın olması, lazer ışını enerjisinden daha fazla etkilenir. Bu da erkekler için lazer epilasyon uygulamasında bir avantaj sağlamaktadır.   Sırt, Göğüs, Tüm Kol, Özel Bölge, Koltuk Altı, Kuyruk Sokumu, Ense, Boyun, Elmacık Sakal Üstü, Omuz, Kulak ve Tüm Bacak Uygulamaları   DETAYLI BİLGİ 0232-3882888 | www.netsclub.com.tr   #izmir #izmirerkek #izmirerkeklazerepilasyon #izmirepilasyon #izmirerkekepilasyon #lazerepilasyon #lazerepilasyonerkek #aşırıkıllanma #kıldönmesi #tümvucutlazerepilasyon #alexandritelazer #diodelazer #netsclub #bornovalazerepilasyon

Radyo Frekans Nedir?

RADYO FREKANS NEDİR ? Radyo dalgaları kullanılarak yüz ve vücutta sıkılaşma sağlayan bir tedavidir. RADYO FREKANS UYGULAMALARININ ETKİLERİ NELERDİR ? , Radyo dalgaları vücuttaki su moleküllerini harekete geçirip enerji açığa çıkarır. Bu enerjiden dolayı işlem yapılan bölgede bir ısınma oluşur. Isıtılan bölgenin ısısı 40 - 43 derece olduğunda tedavi başlamış olur. Cilt ısısı 40 - 43 derece olduğunda cilt altında ısı 50 - 55 dereceye ulaşır. Radyo frekans teknolojisinin seçici ısı verici etkisi, cilt altı yağ tabakasına kontrollü ısı gönderir. Cilde, sinirlere, kan damarlarına zarar vermeden collegen’in üretildiği derinin cilt altı ve yağ dokusuna etki eder, ısınmanın etkisiyle collegen liflerinin boyu kısalır ve bununla beraber dokular sıkılaşır. Isınmayla beraber collegen’i üreten fibroplast hücreleri taze collegen üretir. Radyo frekans uygulamasının sonucu hücre metabolizması hızlanır, bölgedeki kan dolaşımı artar. Yağ hücreleri parçalandığından dolayı bölgedeki dalgalanm...