Ana içeriğe atla

Şeker Hastalığının Farkında Olun !

Diabet bilindiği üzere şeker hastalığıdır.

Hastalığın nedeni pankreas tarafından salgılanan insülin-glukagon hormon yetersizliği veya bozukluğudur. Hareketsiz yaşam tarzı sağlıksız beslenme ve obezitedeki artış gün geçtikçe diyabetli hasta sayısını arttırmaktadır. Diabet konusunda toplumda farkındalığın arttırılması ve konunun öneminin vurgulanması amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Dünya Diabet Fedarasyo’nun öncülük ettiği tıp tarihinde bugüne 14 kasım diabet günü denmiştir.

Diabet hastalığı tip-1 ve tip-2 olarak ikiye ayrılır. Tip 1 diabette vücut çok az insülin yapar veya hiç insülin yapmaz. Tip 2 diabette ise vücut insülin yapar fakat gerektiği gibi kullanamaz. Tip 2 diabet insülin gerektirmeyen diabettir. Bütün kişiler beslenme alışkanlıklarını düzenleyerek hastalığı kontrol altında tutabilirler. Tip 2 diabet en çok rastladığımız diabet şeklidir ve daha çok 40 yaş sonrasında görülür. Uygun, dengeli ve kişiye özel beslenme programı ile kan şekeri rahatlıkla kontrol altına alınabilinir.



Tip1 diabette ise vücut çok az insülin yapar ya da hiç yapamayacağı için, hastaların başından itibaren dışarıdan cilt altına yapılacak insülin tedavisine ihtiyaçları vardır. Yine tip 2de de insülin kullanımına bağlı olarak beslenme programının dikkatli bir şekilde düzenlenmesi gerekir.
Beslenme hastalığın seyrinin paralel gittiği en önemli rahatsızlık diabettir.

Şeker hastalığında beslenme, sağlıklı besinlerin seçimi, bu seçilen besinlerin gerekli miktarda alınması ve gereken zamanda yenilmesi ile hastalık kontrol altına alınabilinir. Diabetli bir hasta, glisemik indeksi yüksek olan besinlerden uzak durmak zorundadır.

Bu yiyecekler yenildikten kısa süre sonra kan şekerinde ani yükselmeye neden olurlar. Şeker ve şekerli yiyecekler gibi. Bazı yiyecekler ise yenildikten sonra kan şekerinde yavaş yavaş artış yaparlar. Proteinli yiyecekler gibi süt, yoğurt, et gibi… Glisemik indeksi yüksek gıdaların başında beyaz ekmek ya da beyaz unlu hazırlanmış yiyecekler gelir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı,kepekli ya da çavdar ekmeği tüketebilirsiniz. Beyaz unla yapılan unlu mamüller yerine , tam tahıllı unla evde kolayca yapabileceğiniz tariflerle daha sağlıklı beslenebilirsiniz. Ayrıca ara öğün yapmak yan, 2 saatten fazla aç kalmayacak şekilde az az ve sık sık besin tüketmek kan şekerinizi düzenleme de en önemli ipucudur.

Beslenmenin düzenlenmesi ile diyabet kontrol altına alınır fakat hareket etmek de beslenme kadar diyabette etken rol üstlenir. Hareket etmenizle birlikte pankreastan insülin salınımı uyarılır yani diyabette yeterli olmayan insülin miktarı, vücudun hareket etmesiyle birlikte artış gösterir. Bu yüzden günlük olarak yağacağınız yarım saatlik orta tempoda bir yürüyüş en az beslenmeniz kadar diyabetinizi kontrol etmek için çok önemlidir.

Anlatıldığı gibi diyabet, yaşamınızda başta beslenme alışkanlıklarınız olmak üzere bazı değişikliklerin oluşmasını gerektirmektedir. Kan şekerini oluşturan asıl kaynak yiyeceklerdir ve bu nedenle sağlıklı beslenme diyabette tedavinin temelidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Beyazdan Uzak Durmak İçin 14 Neden !

Hayat kalitemizi yükseltmek istiyorsak çok basit olan bir kuralı uygulamakla başlayabiliriz. Üç beyazdan uzak durarak (tuz,un,şeker) bir çok sağlık probleminden kurtulmak elimizde. Sizin için yazdığımız bu yazıya bir göz atın deriz. • Kanser hücreleri sadece şekerle beslenir. Beyaz şekerle beslenmek bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Özellikle kadınlarda kolon kanseri riskini artırır. • Şeker çocuklarda konsantrasyon bozukluklarına, dikkat dağılmasına neden olur. • Beyaz şeker tüketimi vücuttan kalsiyum atımını artırır. Özellikle çocukluk yaşlarda kemik sağlığımız olumsuz etkilenir. • Şeker içeriğinden dolayı diş çürüklerini artırır. • Şekerli yiyecekle diyabet oluşumuna yol açar. • Beyaz şeker tüketimiyle gözlerde katarakt başta olmak üzere bir çok göz problemine yol açar. • Aşırı tuz tüketimi vücutta postayum mineralini azaltarak sodyumun kandaki değerini artır ve yüksek tansiyona sebep olur. • Vücutta sodyum artışıyla kalp zorlanır ve kalp ve damar hastalıklarını tetik...

Lazer Epilasyon İle..Erkek Bakımı Boyut Değiştiriyor !

  Günümüz koşullarında erkekler, istenmeyen tüy ve batıklardan kurtulmak için lazer epilasyon tedavisine büyük ilgi göstermektedirler. Lazer Epilasyon uygulamasında erkekler ve kadınlar arasında farklılık yoktur. Hatta erkeklerin genelinde kıl köklerinin sert ve kalın olması, lazer ışını enerjisinden daha fazla etkilenir. Bu da erkekler için lazer epilasyon uygulamasında bir avantaj sağlamaktadır.   Sırt, Göğüs, Tüm Kol, Özel Bölge, Koltuk Altı, Kuyruk Sokumu, Ense, Boyun, Elmacık Sakal Üstü, Omuz, Kulak ve Tüm Bacak Uygulamaları   DETAYLI BİLGİ 0232-3882888 | www.netsclub.com.tr   #izmir #izmirerkek #izmirerkeklazerepilasyon #izmirepilasyon #izmirerkekepilasyon #lazerepilasyon #lazerepilasyonerkek #aşırıkıllanma #kıldönmesi #tümvucutlazerepilasyon #alexandritelazer #diodelazer #netsclub #bornovalazerepilasyon

Radyo Frekans Nedir?

RADYO FREKANS NEDİR ? Radyo dalgaları kullanılarak yüz ve vücutta sıkılaşma sağlayan bir tedavidir. RADYO FREKANS UYGULAMALARININ ETKİLERİ NELERDİR ? , Radyo dalgaları vücuttaki su moleküllerini harekete geçirip enerji açığa çıkarır. Bu enerjiden dolayı işlem yapılan bölgede bir ısınma oluşur. Isıtılan bölgenin ısısı 40 - 43 derece olduğunda tedavi başlamış olur. Cilt ısısı 40 - 43 derece olduğunda cilt altında ısı 50 - 55 dereceye ulaşır. Radyo frekans teknolojisinin seçici ısı verici etkisi, cilt altı yağ tabakasına kontrollü ısı gönderir. Cilde, sinirlere, kan damarlarına zarar vermeden collegen’in üretildiği derinin cilt altı ve yağ dokusuna etki eder, ısınmanın etkisiyle collegen liflerinin boyu kısalır ve bununla beraber dokular sıkılaşır. Isınmayla beraber collegen’i üreten fibroplast hücreleri taze collegen üretir. Radyo frekans uygulamasının sonucu hücre metabolizması hızlanır, bölgedeki kan dolaşımı artar. Yağ hücreleri parçalandığından dolayı bölgedeki dalgalanm...