Diabet bilindiği üzere şeker hastalığıdır.
Hastalığın nedeni pankreas tarafından salgılanan insülin-glukagon hormon yetersizliği veya bozukluğudur. Hareketsiz yaşam tarzı sağlıksız beslenme ve obezitedeki artış gün geçtikçe diyabetli hasta sayısını arttırmaktadır. Diabet konusunda toplumda farkındalığın arttırılması ve konunun öneminin vurgulanması amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Dünya Diabet Fedarasyo’nun öncülük ettiği tıp tarihinde bugüne 14 kasım diabet günü denmiştir.
Diabet hastalığı tip-1 ve tip-2 olarak ikiye ayrılır. Tip 1 diabette vücut çok az insülin yapar veya hiç insülin yapmaz. Tip 2 diabette ise vücut insülin yapar fakat gerektiği gibi kullanamaz. Tip 2 diabet insülin gerektirmeyen diabettir. Bütün kişiler beslenme alışkanlıklarını düzenleyerek hastalığı kontrol altında tutabilirler. Tip 2 diabet en çok rastladığımız diabet şeklidir ve daha çok 40 yaş sonrasında görülür. Uygun, dengeli ve kişiye özel beslenme programı ile kan şekeri rahatlıkla kontrol altına alınabilinir.
Tip1 diabette ise vücut çok az insülin yapar ya da hiç yapamayacağı için, hastaların başından itibaren dışarıdan cilt altına yapılacak insülin tedavisine ihtiyaçları vardır. Yine tip 2de de insülin kullanımına bağlı olarak beslenme programının dikkatli bir şekilde düzenlenmesi gerekir.
Beslenme hastalığın seyrinin paralel gittiği en önemli rahatsızlık diabettir.
Şeker hastalığında beslenme, sağlıklı besinlerin seçimi, bu seçilen besinlerin gerekli miktarda alınması ve gereken zamanda yenilmesi ile hastalık kontrol altına alınabilinir. Diabetli bir hasta, glisemik indeksi yüksek olan besinlerden uzak durmak zorundadır.
Bu yiyecekler yenildikten kısa süre sonra kan şekerinde ani yükselmeye neden olurlar. Şeker ve şekerli yiyecekler gibi. Bazı yiyecekler ise yenildikten sonra kan şekerinde yavaş yavaş artış yaparlar. Proteinli yiyecekler gibi süt, yoğurt, et gibi… Glisemik indeksi yüksek gıdaların başında beyaz ekmek ya da beyaz unlu hazırlanmış yiyecekler gelir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı,kepekli ya da çavdar ekmeği tüketebilirsiniz. Beyaz unla yapılan unlu mamüller yerine , tam tahıllı unla evde kolayca yapabileceğiniz tariflerle daha sağlıklı beslenebilirsiniz. Ayrıca ara öğün yapmak yan, 2 saatten fazla aç kalmayacak şekilde az az ve sık sık besin tüketmek kan şekerinizi düzenleme de en önemli ipucudur.
Beslenmenin düzenlenmesi ile diyabet kontrol altına alınır fakat hareket etmek de beslenme kadar diyabette etken rol üstlenir. Hareket etmenizle birlikte pankreastan insülin salınımı uyarılır yani diyabette yeterli olmayan insülin miktarı, vücudun hareket etmesiyle birlikte artış gösterir. Bu yüzden günlük olarak yağacağınız yarım saatlik orta tempoda bir yürüyüş en az beslenmeniz kadar diyabetinizi kontrol etmek için çok önemlidir.
Anlatıldığı gibi diyabet, yaşamınızda başta beslenme alışkanlıklarınız olmak üzere bazı değişikliklerin oluşmasını gerektirmektedir. Kan şekerini oluşturan asıl kaynak yiyeceklerdir ve bu nedenle sağlıklı beslenme diyabette tedavinin temelidir.
Hastalığın nedeni pankreas tarafından salgılanan insülin-glukagon hormon yetersizliği veya bozukluğudur. Hareketsiz yaşam tarzı sağlıksız beslenme ve obezitedeki artış gün geçtikçe diyabetli hasta sayısını arttırmaktadır. Diabet konusunda toplumda farkındalığın arttırılması ve konunun öneminin vurgulanması amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Dünya Diabet Fedarasyo’nun öncülük ettiği tıp tarihinde bugüne 14 kasım diabet günü denmiştir.
Diabet hastalığı tip-1 ve tip-2 olarak ikiye ayrılır. Tip 1 diabette vücut çok az insülin yapar veya hiç insülin yapmaz. Tip 2 diabette ise vücut insülin yapar fakat gerektiği gibi kullanamaz. Tip 2 diabet insülin gerektirmeyen diabettir. Bütün kişiler beslenme alışkanlıklarını düzenleyerek hastalığı kontrol altında tutabilirler. Tip 2 diabet en çok rastladığımız diabet şeklidir ve daha çok 40 yaş sonrasında görülür. Uygun, dengeli ve kişiye özel beslenme programı ile kan şekeri rahatlıkla kontrol altına alınabilinir.
Tip1 diabette ise vücut çok az insülin yapar ya da hiç yapamayacağı için, hastaların başından itibaren dışarıdan cilt altına yapılacak insülin tedavisine ihtiyaçları vardır. Yine tip 2de de insülin kullanımına bağlı olarak beslenme programının dikkatli bir şekilde düzenlenmesi gerekir.
Beslenme hastalığın seyrinin paralel gittiği en önemli rahatsızlık diabettir.
Şeker hastalığında beslenme, sağlıklı besinlerin seçimi, bu seçilen besinlerin gerekli miktarda alınması ve gereken zamanda yenilmesi ile hastalık kontrol altına alınabilinir. Diabetli bir hasta, glisemik indeksi yüksek olan besinlerden uzak durmak zorundadır.
Bu yiyecekler yenildikten kısa süre sonra kan şekerinde ani yükselmeye neden olurlar. Şeker ve şekerli yiyecekler gibi. Bazı yiyecekler ise yenildikten sonra kan şekerinde yavaş yavaş artış yaparlar. Proteinli yiyecekler gibi süt, yoğurt, et gibi… Glisemik indeksi yüksek gıdaların başında beyaz ekmek ya da beyaz unlu hazırlanmış yiyecekler gelir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı,kepekli ya da çavdar ekmeği tüketebilirsiniz. Beyaz unla yapılan unlu mamüller yerine , tam tahıllı unla evde kolayca yapabileceğiniz tariflerle daha sağlıklı beslenebilirsiniz. Ayrıca ara öğün yapmak yan, 2 saatten fazla aç kalmayacak şekilde az az ve sık sık besin tüketmek kan şekerinizi düzenleme de en önemli ipucudur.
Beslenmenin düzenlenmesi ile diyabet kontrol altına alınır fakat hareket etmek de beslenme kadar diyabette etken rol üstlenir. Hareket etmenizle birlikte pankreastan insülin salınımı uyarılır yani diyabette yeterli olmayan insülin miktarı, vücudun hareket etmesiyle birlikte artış gösterir. Bu yüzden günlük olarak yağacağınız yarım saatlik orta tempoda bir yürüyüş en az beslenmeniz kadar diyabetinizi kontrol etmek için çok önemlidir.
Anlatıldığı gibi diyabet, yaşamınızda başta beslenme alışkanlıklarınız olmak üzere bazı değişikliklerin oluşmasını gerektirmektedir. Kan şekerini oluşturan asıl kaynak yiyeceklerdir ve bu nedenle sağlıklı beslenme diyabette tedavinin temelidir.
Yorumlar
Yorum Gönder