Ana içeriğe atla

SİZİ ŞİŞMANLATAN 8 YANLIŞ DAVRANIŞ



Siz de “su içsem yarıyor”, “Sanırım benim kaderim kilolu olmak” diyenlerden misiniz? Tüm çabanıza rağmen tartılar ve aynalar kabusunuz mu oluyor? Belki de siz de bu 8 yanlış davranışı yaptığınız için kilo veremiyorsunuz; olamaz mı?
  1.   Sürekli Stres Altında Olmak:

Stres altında olmak metabolizmayı olumsuz bir şekilde etkiliyor. Sorunları yiyerek çözmeyi amaçlayan kişiler harcadığından daha fazla kalori aldığı için kilo alıyorlar. Özellikle çikolata gibi enerji ve mutluluk veren besinlerin FAZLACA tüketilmesi kişide olumsuz etkiler bırakıyor. Bunun yerine spor yapmalarını ve arkadaşlarıyla güzel vakit geçirmelerini öneriyoruz.

 2    Öğün Atlamak:


Çoğu kişi maalesef öğün atlamanın zayıflamada etkili olduğunu düşünüyor fakat gerçekler maalesef öyle olmuyor. Vücut uzun süre aç kaldığından tek öğünde bütün gün boyunca alması gerekenleri bir anda alıyor ve bu da sindirimi zorlaştırıyor. Burada önemli olan metabolizmayı sürekli canlı tutmak. Öğünlerde az yiyebilirsiniz. Ara öğünlerle de günlük almanız gereken kalori miktarınızı tamamlayabilirsiniz. Yani aç kalmanıza gerek yokJ Böylece sağlıklı bir şekilde kilo verebilirsiniz. Bir diğer önemli konu ise, akşam 20:00’den sonra bir şeyler yememeye çalışmak. Çünkü o saatlerde metabolizmanın yavaşlamasından dolayı kilo almak kolaylaşıyor.

3. Hızlı Yemek:

   
Bana göre her şey “Vakit nakittir” sözünün yanlış anlaşılmasıyla başladı. Yoğun çalışma temposundan dolayı yemek yemeyi 2. Plana atmamız sağlıksız bir şekilde beslenmemize neden oluyor. Doktorların 30-40 defa ( hadi o da fazla) demesine rağmen biz 10-15 defa çiğneyerek işi bitiriyoruzJ Bu durum da sindirimi zorlaştırıyor ve istenmeyen sonuçlar doğuruyor. Özellikle hazmı zor olan besinleri tüketirken daha fazla çiğnersek, sindirimi de o derece kolaylaştırırız.

4. Geç Yatmak:

Geç yattığımız ve bunu sürekli hale getirdiğimiz zaman metabolizmamız bu değişimi anlamaya çalışıyor fakat bu geçiş süresinde kilo almalar gerçekleşiyor. Akşam yemeği yenildikten sonra, uzun süre geçtiğinden acıkma gerçekleşiyor. Geç saatte ve metabolizmanın en yavaş döneminde alınan besinler kilo almamıza neden oluyor.

5.  Kafein Tüketimi:

Kafein Tüketimi, stres hormonlarını uyarıyor. Bu durum da 1. Madde de belirttiğimiz yanlış davranışın yaşanmasına neden oluyor. Hormonların uyarılması dolayısıyla vücut fazla şekerli ve tuzlu tüketmek istiyor. Bu durum vücut dengemizi bozuyor. Onun için “her şeyin fazlası zarar” sözüyle hareket etmenizi öneriyoruz.

       6. İşlenmiş Gıdalar Tüketmek:

İçinde yağ ve şeker barındıran hazır gıdalar tüketmek obeziteyi tetikliyor. Bisküviler, kekler, cipsler lezzet bakımından güzel olsa da sağlığımız için tehlike oluşturuyor. “Sabahtan beri 2 büskivi yedim, ne yedim ki?” demeden önce bir daha düşünmek gerekiyor  

7. Az Su Tüketmek:

Bazı insanlar su içmeden yaşayabileceğini sanıyor olacak ki; çay ve kahve tüketerek bu ihtiyaçlarını karşılıyor. Ama doktorlar her gün en az 2 litre su tüketmemiz gerektiğini belirtiyor. Öyle ki; su kalp rahatsızlıkları yaşamamızı, stres olmamızı engelliyor; vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor.

8.Yanlış Reyonlara Yönelmek:

Araştırmalar gösteriyor ki; insanlar aç olarak alışveriş yaptıklarında ilk önce hazır besinlere ve abur-cubur diye tarif ettiğimiz besinlere yöneliyor. Haydi siz de ( zor olacak biliyoruz) sebze ve meyve reyonlarına yönelmeyi deneyin bundan sonra. Ne dersiniz? J



Yorumlar

  1. Ne güzel noktalara değinmişsiniz. Bunları yoğun çalışma hayatımızda değerlendirirsek bizden mutlusu ve fiti olmaz sanırım... Teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Beyazdan Uzak Durmak İçin 14 Neden !

Hayat kalitemizi yükseltmek istiyorsak çok basit olan bir kuralı uygulamakla başlayabiliriz. Üç beyazdan uzak durarak (tuz,un,şeker) bir çok sağlık probleminden kurtulmak elimizde. Sizin için yazdığımız bu yazıya bir göz atın deriz. • Kanser hücreleri sadece şekerle beslenir. Beyaz şekerle beslenmek bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Özellikle kadınlarda kolon kanseri riskini artırır. • Şeker çocuklarda konsantrasyon bozukluklarına, dikkat dağılmasına neden olur. • Beyaz şeker tüketimi vücuttan kalsiyum atımını artırır. Özellikle çocukluk yaşlarda kemik sağlığımız olumsuz etkilenir. • Şeker içeriğinden dolayı diş çürüklerini artırır. • Şekerli yiyecekle diyabet oluşumuna yol açar. • Beyaz şeker tüketimiyle gözlerde katarakt başta olmak üzere bir çok göz problemine yol açar. • Aşırı tuz tüketimi vücutta postayum mineralini azaltarak sodyumun kandaki değerini artır ve yüksek tansiyona sebep olur. • Vücutta sodyum artışıyla kalp zorlanır ve kalp ve damar hastalıklarını tetik...

Lazer Epilasyon İle..Erkek Bakımı Boyut Değiştiriyor !

  Günümüz koşullarında erkekler, istenmeyen tüy ve batıklardan kurtulmak için lazer epilasyon tedavisine büyük ilgi göstermektedirler. Lazer Epilasyon uygulamasında erkekler ve kadınlar arasında farklılık yoktur. Hatta erkeklerin genelinde kıl köklerinin sert ve kalın olması, lazer ışını enerjisinden daha fazla etkilenir. Bu da erkekler için lazer epilasyon uygulamasında bir avantaj sağlamaktadır.   Sırt, Göğüs, Tüm Kol, Özel Bölge, Koltuk Altı, Kuyruk Sokumu, Ense, Boyun, Elmacık Sakal Üstü, Omuz, Kulak ve Tüm Bacak Uygulamaları   DETAYLI BİLGİ 0232-3882888 | www.netsclub.com.tr   #izmir #izmirerkek #izmirerkeklazerepilasyon #izmirepilasyon #izmirerkekepilasyon #lazerepilasyon #lazerepilasyonerkek #aşırıkıllanma #kıldönmesi #tümvucutlazerepilasyon #alexandritelazer #diodelazer #netsclub #bornovalazerepilasyon

Radyo Frekans Nedir?

RADYO FREKANS NEDİR ? Radyo dalgaları kullanılarak yüz ve vücutta sıkılaşma sağlayan bir tedavidir. RADYO FREKANS UYGULAMALARININ ETKİLERİ NELERDİR ? , Radyo dalgaları vücuttaki su moleküllerini harekete geçirip enerji açığa çıkarır. Bu enerjiden dolayı işlem yapılan bölgede bir ısınma oluşur. Isıtılan bölgenin ısısı 40 - 43 derece olduğunda tedavi başlamış olur. Cilt ısısı 40 - 43 derece olduğunda cilt altında ısı 50 - 55 dereceye ulaşır. Radyo frekans teknolojisinin seçici ısı verici etkisi, cilt altı yağ tabakasına kontrollü ısı gönderir. Cilde, sinirlere, kan damarlarına zarar vermeden collegen’in üretildiği derinin cilt altı ve yağ dokusuna etki eder, ısınmanın etkisiyle collegen liflerinin boyu kısalır ve bununla beraber dokular sıkılaşır. Isınmayla beraber collegen’i üreten fibroplast hücreleri taze collegen üretir. Radyo frekans uygulamasının sonucu hücre metabolizması hızlanır, bölgedeki kan dolaşımı artar. Yağ hücreleri parçalandığından dolayı bölgedeki dalgalanm...