Nets Club

Hepimiz için güzel, eğlenceli, dinlendirici geçen bir yaz mevsimini yavaş yavaş tamamlıyoruz. Gezdik, eğlendik. Kışın o sıkıcı, durağan günlerinden her günümüzü dostlarla, uzun gece sohbetleriyle kurtulmaya çalıştık. İşin açıkçası “ kış mevsimi düzendir” onu biraz yıktık geçtik. İlkbaharda “yaz mevsimi” için hazırlandık. Fit bir vücuda sahip olmak çok çabaladık. Yaz geldi ve geçiyor. Tartılar yalan söylemez. Biraz abartmışız… Bu karar günlük değil, ömürlük. Bunun için ilk işimiz donanımlı bir kliniğe gidip beslenme uzmanından yardım almak. Bilinçli yeni beslenme uzmanları “sağlıklı beslenmeyi” bir kağıt parçasına “bunu ye, bunu yeme” diye görmüyorlar. İlk önce sağlığınız ne durumda diye bakıyorlar. Bunun için de öncelikle rutin tahlillerin yapılması gerekiyor. Daha sonra “Akıllı Tanı” cihazlarıyla “ Gıda Intolerans”larımız belirleniyor. Gıda Intoleransı en önemli safhadır. Çünkü bir gıda intoleransımız varsa bu yağ yakımımızı engelliyor. Metobalizmamızın kritik bir parçası...

Bilim adamları insanların kişiliğini belirlemede sürekli sorunlar yaşıyor. %100 bir sonuca varılamamasından dolayı yeni fikirlerin ortaya çıkması da gecikmiyor haliyle. Avrupa’da ise şu an kişinin el tırnaklarıyla kişiliğinin arasında bağ olduğu konuşuluyor. İşte tırnak şekilleri ve kişilikler arasındaki örnekler… Sizinki hangisi? J Uzun ve Dikey Tırnaklar: Sakin, yaratıcı ve özel bir karaktere sahipsiniz. Geniş Tırnaklar: İşini bilen, akla, mantığa uyan bir karakter yapısına sahipsiniz. Olaylara teorik bakıyorsunuz. Çevrenize doğru öneriler getirebiliyorsunuz. Oval ya da yuvarlak Tırnaklar : Gerçekçi, optimist, özel ve sakin bir yapıya sahipsiniz. Çok fazla arkadaşa sahipsiniz. Sosyal bir insansınız. Ayrıca hiçbir gereksiz şeyin hayatınızı yönlendirmesine izin vermiyorsunuz. Kendi hayatınızı yaşıyorsunuz ve çoğu şeye kulağınızı kapatıyorsunuz. Kare Şekli Tırnaklar:  Lider, cesaretli ve güçlü bir karaktere sahipsiniz. Arkadaşlarına karşı  mesafelisiniz ...

ULTRAFORMER (Ameliyatsız Yüz Germe ve Sıkılaşma) Ultraformer; ameliyatsız hedeflenen alanı 65 - 75 derece ısıtarak yüksek odaklanmış enerji ile 1,5 - 3 mm derinliğinde termal koagülasyon (pıhtılaşma) alanları oluşturarak kontrollü bir hasar yaratır. Bunun sonucunda da deride kendini iyileştirmek için collegen  üretimini arttırır.  Ultraformer uygulamasının hemen ardından daha sıkı bir cilt ve ince kırışıklarda azalma görülür. Bu ani dolgunlaşma etkisi, collegen yenilenmesinde faydalı bir sürecin başladığını gösteren işarettir. Esas etki uygulamadan 4 - 6 ay sonra görülür. Yüz kontürü, ince çizgiler, gıdı bölgelerinde iyileşme gözle görülür bir hal alır. Bundan başka ciltte sıkılaşma ve gerilme etkisi uygulamadan 2 - 3 ay sonra daha net gözlemlenir. Ultraformer tedavi alanları ve seans sayısı; yüz germe, cilt sıkılaştırma, cilt tonu arttırma, alt çene, yanak sarkmalarını toparlamaktadır. Seans sayısı ise yalnızca bir kezdir. Ayrıca ağrı hissi olmayan konforlu bir uygu...

RADYO FREKANS NEDİR ? Radyo dalgaları kullanılarak yüz ve vücutta sıkılaşma sağlayan bir tedavidir. RADYO FREKANS UYGULAMALARININ ETKİLERİ NELERDİR ? , Radyo dalgaları vücuttaki su moleküllerini harekete geçirip enerji açığa çıkarır. Bu enerjiden dolayı işlem yapılan bölgede bir ısınma oluşur. Isıtılan bölgenin ısısı 40 - 43 derece olduğunda tedavi başlamış olur. Cilt ısısı 40 - 43 derece olduğunda cilt altında ısı 50 - 55 dereceye ulaşır. Radyo frekans teknolojisinin seçici ısı verici etkisi, cilt altı yağ tabakasına kontrollü ısı gönderir. Cilde, sinirlere, kan damarlarına zarar vermeden collegen’in üretildiği derinin cilt altı ve yağ dokusuna etki eder, ısınmanın etkisiyle collegen liflerinin boyu kısalır ve bununla beraber dokular sıkılaşır. Isınmayla beraber collegen’i üreten fibroplast hücreleri taze collegen üretir. Radyo frekans uygulamasının sonucu hücre metabolizması hızlanır, bölgedeki kan dolaşımı artar. Yağ hücreleri parçalandığından dolayı bölgedeki dalgalanm...

Siz de “su içsem yarıyor”, “Sanırım benim kaderim kilolu olmak” diyenlerden misiniz? Tüm çabanıza rağmen tartılar ve aynalar kabusunuz mu oluyor? Belki de siz de bu 8 yanlış davranışı yaptığınız için kilo veremiyorsunuz; olamaz mı?    Sürekli Stres Altında Olmak: Stres altında olmak metabolizmayı olumsuz bir şekilde etkiliyor. Sorunları yiyerek çözmeyi amaçlayan kişiler harcadığından daha fazla kalori aldığı için kilo alıyorlar. Özellikle çikolata gibi enerji ve mutluluk veren besinlerin FAZLACA tüketilmesi kişide olumsuz etkiler bırakıyor. Bunun yerine spor yapmalarını ve arkadaşlarıyla güzel vakit geçirmelerini öneriyoruz.  2      Öğün Atlamak: Çoğu kişi maalesef öğün atlamanın zayıflamada etkili olduğunu düşünüyor fakat gerçekler maalesef öyle olmuyor. Vücut uzun süre aç kaldığından tek öğünde bütün gün boyunca alması gerekenleri bir anda alıyor ve bu da sindirimi zorlaştırıyor. Burada önemli olan metabolizmayı sürekli canlı tutmak....

Japon Kadınlarının Uzun Yaşamalarının Ve Her Zaman Zayıf Olmalarının Sırrı! Son 25 yılın en uzun yaşayanlar rekorunu 84.5 yaş ortalamasıyla Japon Kadınları elinde bulunduruyor. Hiçbir zaman kilo problemleriyle anıldıklarını duymadık bilindiği gibi Japon kadınlarının. Peki, sırları ne? Nasıl bu kadar zayıf olmayı başarıyorlar? Yazar Naomi Moriyama ’ya göre, Japon kadınları ne yaşlanıyor ne de şişmanlıyor. Kendisi bunu annesinin mutfağını anlatarak açıklamaya çalışıyor. Japon mutfağında, bazı besinler vazgeçilmez. Balık, pirinç, soya, meyve, yosun, sebze ve yeşil çay. Bu besinler Japonların hayatları boyunca yaşam felsefesi haline getirdikleri yiyecekler. Her yemeklerinde en az ikisini bulundurmaya çalışıyorlar. Böylece her zaman fit ve sağlıklı kalmayı başarıyorlar. Bir Japon sofrasında, balık her zaman hazır bulunuyor. Tabii pişmiş sebzelerle birlikte. Pirinç çorbası başlangıç için tercih ediliyor ve önemli noktaları ise her zaman yeşim çay tüketmek. Tatlı mı? Tabii ...